Uyuyunca Geçer
Beynimiz öyle müthiş bir organ ki, ruhumuzdaki yaraları, yaşadığımız olumsuz olayları iyileştirebiliyor ve bunu en çok uykuda yapıyor. Şöyle düşünelim, gün içinde bizi çok sinirlendiren bir olay oldu, biriyle tartıştık veya neredeyse kaza yapıyorduk, son anda kurtulduk, ya da kötü bir haber aldık. Bütün günümüz bu olayı düşünmekle geçiyor. Arkadaşlarımızla, eşimizle, dostumuzla paylaşsak bile öfkemiz, üzüntümüz dinmiyor.
Gece oluyor, uyuyoruz ve sabah uyandığımızda, dün yaşanan olayın neredeyse hiç bir etkisi kalmıyor. Çünkü REM uykusunda, yani uykunun rüya görme evresinde, göz hareketlerimiz hızlanıyor ve EMDR yöntemi içinde kullanılan Çift Yönlü Uyarım doğal olarak gerçekleşiyor. Beynimiz doğal olarak önceki gün yaşadığımız olumsuz olayı duyarsızlaştırıyor.
Tabi bazen de travmatik dediğimiz, olumsuz yaşam olayları yaşanır. Bugün düşündüğünüzde hala aynı gün olmuş gibi etkisini hissettiğiniz, duygularınızda, bedeninizde aşırı uyarılma haline sebep oluyorsa veya bir uyaranla karşılaştığınızda fazlasıyla korku, kaygı, panik hissediliyorsa travmatik bir olay deneyimlemişsiniz demektir.
Bu aşamada, beyinde mantıklı düşünmenizi sağlayan, muhakeme becerisi olan prefrontal korteks ve duygularınızdan sorumlu olan amigdala devreye giriyor. Travmatik olaylar sırasında amigdala fazla uyarılıyor ve stres hormonları fazlaca salgılanıyor. Bu hormonların fazla salgılanması prefrontal korteksin gerektiği kadar aktif çalışmamasına sebep oluyor. Prefrontal korteks çalışamadığında ise, amigdala alarm tepkisi veriyor ve tehlikeli veya önemli olmayan durumlarda bile aşırı korku, kaygı ve panik hissedilebiliyor.
Beyin kendi kendini iyileştiremediği durumlarda, son yıllarda yaygınlaşan ve araştırmalara göre bir çok terapi yöntemiyle karşılaştırıldığında daha hızlı sonuç veren, EMDR yöntemiyle beynin eski fonksiyonlarını geri kazanması sağlanabiliyor.
Uzm. Psikolog Sara Yılmaz