Çift İlişkilerinde Ayrılık ve Boşanmanın 6 Habercisi
Eşinizle veya sevgilinizle birlikte olmaya nasıl karar verdiniz? Hangi özellikleri onunla birlikte olma seçiminizde etkili oldu? Muhtemelen onu seçmenize sebebiyet veren onu çekici kılan birtakım özellikleri vardı. Bu özellikler; onun fiziksel çekiciliği, maddi koşulları, mesleği, size değer vermesi, cinsel uyumunuz, sizi takdir etmesi, beraber güzel vakit geçirmeniz gibi faktörler olabilir.
Nasıl ki bir ilişkiye başlarken bize çekici gelen doyum sağlayan bazı özellikler varsa ilişkiden çıkmamıza, ayrılmamıza, boşanmamıza yol açan bazı faktörler de olabilir. Bu faktörler elbette çiftlerin kişisel özellikleri, kültürleri, öğretileri gibi özelliklerine göre değişkenlik gösterebilir. Ancak çift ilişkilerinde ayrılmanın ve boşanmanın yordayıcısı olan bazı evrensel faktörlerin de mevcut olduğu bilinmektedir.
Size bu yazımda John Gottman’ın bu konudaki çalışmaları ve bulgularından bahsetmek istiyorum. Gottman kameralar ve mikrofonlarla çevrili bir yaşam alanı şeklinde oluşturduğu ilişki laboratuvarında çiftlerden anlaşmazlık yaşadıkları bir konuyu çözmeye çalışmalarını istiyor. Gottman bu çatışma çözümü sırasında çiftlerin etkileşimlerini birtakım kriterlere göre analiz edip hangi çiftlerin boşanma ihtimallerinin daha yüksek olduğu konusunda tahminlerde bulunuyor. Tahminlerin sonucunu öğrenmek ister misiniz? Gottman’ın boşanma ihtimallerini yüksek gördüğü çiftlerin %91’i 6 yıl içerisinde boşanmanın eşiğine geliyor.
John Gottman elbette bir kahin değil. Tahmin yeteneği de yine kendi araştırmaları ve gözlemlerine dayanıyor. Aşağıda sizlere çiftleri ayrılığın ve boşanmanın eşiğine getiren bu sonuçlardan ve gözlemlerden bahsedeceğim. Hangi özelliklere sahip çiftler ayrılmaya, boşanmaya, ayrılmasalar bile duygusal olarak birbirinden kopmaya daha yatkınlar? Gelin hadi birlikte buna göz atalım.
Boşanmanın ve Ayrılığın 6 Habercisi
- Sert Başlangıçlar Yapmak: Çiftler herhangi bir konu üzerinde konuşurken daha eleştirel, iğneleyici bir dil kullanıyor ve cümleleri yumuşatmak yerine daha sert başlangıçlar yapıyorlarsa araştırmalar bize konuşmanın devamında onarma ve yumuşatma girişimleri gelse bile olumsuz havanın kaçınılmaz bir şekilde devam edeceğini gösteriyor. Ufak bir tartışmada bile çiftlerin daha olumsuz duygular hissetmesine sebebiyet veren sert başlangıçlar, eğer çiftlerin tüm yaşamını kaplamaya başlarsa ilişkileri başarısızlığa mahkum etmesi kaçınılmazdır. Bu sebeple çiftlerin duygularını ve ihtiyaçlarını ifade ederken daha yumuşak başlangıçları tercih etmeleri daha güçlü ilişkiler için önemlidir.
- Mahşerin 4 Atlısına Başvurmak: Çiftlerin boşanma ihtimalini arttıran ilişki doyumunu alt üst eden bir değer faktör ise daha önceki yazılarımda detaylı bir şekilde anlattığım Mahşerin 4 Atlısı’nın tuzağına düşmektir. Gottman araştırmaları ilişkilerinde 4 atlıyı fazlasıyla kullanan çiftlerin ilişki doyumlarının daha düşük olduğunu gösteriyor.
İlişkilerde Mahşerin 4 Atlısı :
- Eleştiri-Suçlama
- Kendini Savunma
- Aşağılama ve Küçümseme
- Duvar Örme – Mesafe koyma
- Dolup Taşmak: Ayrılık ve boşanmanın bir diğer habercisi ise dolup taşmaktır. Gottman herhangi bir tartışma sırasında dolup taşma yaşayan çiftlerin boşanma ihtimallerinin daha yüksek olduğunu bulgulamıştır. Burada dolup taşma kavramıyla anlatılmak istenen çiftlerin sert başlangıçlar, küçümsemeler, aşağılamalar, suçlamalar sebebiyle duygusal olarak dolması ve farklı şekillerde (öfke patlamaları, ağlama nöbetleri, kaygı atakları vb) taşıp patlamalarıdır.
- Şiddetli Fizyolojik Uyarılma ve Bunu Yönetememe: Bedenimiz herhangi bir tartışma sırasında kalp atışlarının hızlanması, vücut ısısının artması gibi birtakım tepkiler verebilir. Bu tip durumlar sırasında ise beynimiz sorun çözmekte biraz zorlanır. Çünkü bu tip duyumlar hissedildiğinde beynimiz bize ağırlıklı olarak savaşmak (aşağılamak, küçümsemek, savunmak) dona kalmak veya kaçmak (duvar örmek, küsmek, konuşmamak) gibi seçenekler sunar. Gottman buradan hareketle fizyolojik olarak fazla uyarılan çiftlerin çatışmayı yönetmekte zorlanabileceklerini ve bir süre sonra kendilerini çıkmazda hissedebileceklerini söyler. Bu sebeple Gottman yaşanılan tartışmalarda şiddetli fizyolojik uyarılmanın artmaya başlaması ve yeterince iyi yönetilememesini dikkat edilmesi gereken bir boşanma habercisi olarak ele almaktadır.
- Başarısız Onarma Girişimleri : John Gottman ilişkilerde yaşanılan tartışmaların varlığından ziyade nasıl yönetildiğinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. İşte tam da burada başarılı onarma girişimlerinin önemi karşımıza çıkmaktadır. Onarma girişimleri çiftten çifte farklılaşabilir. Bu bazen bir gülümseme, bazen bir makas alma, bazen bir dil çıkarma hareketi bazen de ‘Kusura bakma haklısın. Hata yaptım. Daha dikkatli olacağım’ diyebilmektir. Ancak çiftler bazen onarma girişimlerinde bulunmaya çalışsalar bile bu çok da etkili ve onarıcı olmayabilir. Gottman, bulgularından hareketle ilişkilerinde 4 atlıyı kontrol altına alamayan ve serbest bırakan çiftlerin onarma girişimlerinin daha etkisiz kalacağını söylüyor. Başarısız onarma girişimlerinin artmasını da bir ayrılık ve boşanma habercisi olarak ele alıyor.
- Kötü Anılar : Birçok ilişkide ilk yıllar ilişki doyumunun en yüksek olduğu anlar olarak karşımıza çıkar. Ancak çiftler zaman içerisinde yaşanılan olumsuzluklar veya yukarıda bahsettiğim diğer faktörlerin de etkisiyle birbirlerine yönelik olumlu bakış açılarını kaybetmeye başlayabilirler. Gottman’ın bulgularına göre; olumlu bakış açısını kaybetmeye başlayan çiftler birbirlerine dostça yaklaşmak yerine daha düşmanca bir tutum sergilemeye başlayabilirler. Birbirlerine yönelik düşmanca bakış açısına sahip çiftler de basit bir tartışmada bile ilişkide yaşanılan kötü hatıraları birbirlerine hatırlatıp yüzlerine vurabilirler. Bu da düşmanca tutumu daha da arttırabilir. Gottman bu sebeple; kötü anıların ilişkide sıklıkla gündeme gelmeye başlamasını ayrılma ve boşanmanın bir diğer habercisi olarak görmektedir.
Yazımın başında da belirttiğim gibi ilişkilerde çiftler bazı belirtiler ortaya çıktığında ayrılık ve boşanma düşüncelerine kapılabilirler. Bu elbette olabilir. Ancak burada önemli olan şeylerden biri; tarafların var olan bu belirtiler karşısında neler yaptıklarıdır. Çiftlerden bazıları boşanır, bazıları düşmanca bir tutum içerisinde hesapların tutulduğu bir birlikteliği yürütmeye çalışır. Bazıları ise birlikteliklerini devam ettirmelerine rağmen ilişkileriyle duygusal bağlarını çoktan koparmışlardır. Tüm bu ihtimaller her ne kadar ayrılık ve boşanma seçeneğine yakın olsa da ne kadar umutsuz görünürse görünsün her evliliğin ve ilişkinin kurtarılabilecek bir yanı da olabilir. Eğer ilişkiniz için bir şeyler yapmak istiyor. Ancak kendinizi çıkmazda hissedip tek başınıza veya partnerinizle bunun üstesinden gelemiyorsanız profesyonel bir çift terapisi desteği almanız faydalı olacaktır.
İlişkinizi kurtarmayı sağlayacak yanları fark etmeniz, partnerinizle dostluğunuzu yeniden güçlendirebilmeniz dileklerimle…
Uzm. Psk. Hasan Akalın
Kaynakça: Gottman, J.& Silver, N. (2019). Evliliği Sürdürmeni Yedi İlkesi.( Çev. D. Ezgi). İstanbul: Varlık Yayıncılık