Çocuk – Ebeveyn İş Birliği Ve Ebeveynin Öfkesi
İş birliğini öğrenmek çocuk için kolay değilken, ebeveyn tutarlı olduğunda çocuğu ile iş birliği sağlayabilmektedir. Yalnız okul öncesi çocuğundan yapması-yapmaması gerekenleri her zaman hatırlaması ya da doğru ayrı mı yapması beklenemez.
İş birliği konusunda çocuğun amaçları:
Dürtülerini kontrol edebilmek, İşbirliğinin yararlı olduğunu deneyimlemesi, Davranışlarının sonuçlarını öğrenmesidir.
| İş birliği konusunda ebeveynin amaçları:
Sınır koyma konusunda tutarlı olmak, Çocuğun yaşına ve gelişim özelliğine uygun geri bildirim vermek., Çocuğun önceden hazırlandığı tepkiyi vermektir. |
- Çocuğu Hazırlamak
Çocuk bir eyleme devam ederken onu yeni duruma adapte etmenin yolu çocuğu yeni eyleme-faaliyete hazırlamaktır. Örneğin, varsayalım ki çocuk oyun esnasında ‘el yıkayıp yemeğe gelmek için son beş dakikan’ ‘bu sayfa bittiğinde yanıma gel’ gibi cümleler ile çocuğu hazırladığınızda sizin ile iş birliğinde olması kolaylaşacaktır. Eğer çocuk söyleneni yapmamışsa sakin bir tavır ile ‘benim söylediğimi tekrarlar mısın’ diyerek ‘beni dinlediğinden emin olmak istedim teşekkür ederim’ diyebilirsiniz.
- Cesaretlendirme
Çocuğa olabildiğince neleri yapmaması gerektiği yerine neleri yapması gerektiği anlatmak etkilidir. Ebeveynler sınırlı seçenek sunarak, yaşına uygun sorumluluklar vererek, lütfen teşekkür ederim gibi kelimeleri kullanarak ve olumlu geri bildirimler vererek iş birliğini kolaylaştırabilirler. Örneğin, ‘koşma’ demek yerine ‘ya hızlı yürü ya da normal şekilde yürü’ demek gibi.
- Ebeveynin Kendini Kontrol Etmesi
Çocuğunuzun ısrarlı tavırlarına karşı kendinizi kontrol etmeniz önerilir. Ebeveyn öfkesinin arttığını hissettiğinde çocuk ile iletişimine ara verebilir. Bu durumu ‘giderek sinirleniyorum biraz ara verelim ya da daha sonra devam ederiz’ bir cümle ile karşılayabilirsiniz.
!!!Çocuğunuzdan Bir Şey Yapmayı İstediğiniz Halde O Bunu Yapmıyor!!!
Oluşan düşünce: ‘bile bile bana karşı geliyor’
Abartılmış düşünce: ‘bu çocuğun yaptığı korkunç bir şey’
Yapılan etiketleme: ‘çok yaramaz, değişik bir çocuk’
Eğer istediğiniz şey çocuğun o anki oyununu değiştirmesini gerektiriyorsa geçişi hemen yapamayabilir. Etkinlik içinde olan çocuk, faaliyeti ile ilgilendiği için bile istediğinizi yapamayabilir. Bunun dışında bağımsızlığı engellenen (özellikle 2.5, 3.5 yaşlarda) çocuklar bu ihtiyaca daha fazla bağlanacakları için daha çok direnç gösterecek ebeveynin otoritesine daha çok meydan okuyacaktır. Bu meydan okuma normalden daha fazla ve uzun süre devam ediyorsa çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmıyor olmasına ve çocuğun davranışları ebeveyni tarafından dikkat çekmediği için kendisini önemli hissetmek adına güç kazanma girişiminden olabilir. Çocuğunuz adına onun sorumluluklarını yaptığınızda çocuğunuzun red davranışını pekiştirmiş ya da çocuğunuz isteklerini hep reddediyorsanız da reddetme davranışını pekiştirmiş olabilirsiniz. Almış olduğunuz kuralların devamlılığını sağlamak ve eşler arasında tutarlı olmak çocuğunuzda ki davranış değişikliğine destek olacaktır.
Anne-Baba Öfkesini Kontrol Edemezse?
Öfkeniz, gerçek olayı görmenize ve ona göre hareket etmenize engel olacağı gibi çocuğunuzun kendisinin kötü olduğunu düşünmesine, iş birliğine daha az yatkın olmasına ve çocuğunuz kendisini yalnız hissederek size öfkelenmesine sebep olabilir.
Nasıl Başa Çıkabilirsiniz:
Profesyonel bir destek almak,
Çocuğun olumsuz davranışlarına farklı bakış açıları geliştirebilirsiniz;
Bunun geçici bir evre olduğunu düşünmek,
Okul öncesi çocuğuna göre bu davranışın doğal süreç içerisinde gerçekleştirdiğini düşünmek,
Zaman zaman görmezden gelmek,
Sizi kızdırmak için yapmadığını düşünmek,
Zaman zaman çocukların ağlama davranışını engelleyemediğini düşünmek,
Bununla başa çıkabilirim demek,
Öfkenizi tetikleyen meseleleri düşünerek kendinizi değerlendirmeniz öfkenizi yatıştıracak seçeneklerden bir kaçıdır.
Öfke İle Oluşabilecek Düşünce: ‘Bana karşı geliyorsun’ | Alternatif Düşünce: ‘Öfkemi anlamaya çalışacağım, bu yaptığı doğal bir dürtüsellik. Şuan çocuğumun ihtiyacı ne? |
‘Buna dayanamıyorum’ | ‘Çocuklar böyle evrelerden geçerler. Bu durumla başa çıkabilirim’ |
‘Sen artık kontrolden çıktın’ | ‘Çocuklar zaman zaman hırçın olup duygularını yoğun yaşayabilir. Etiketlemeyi bırakabilir ve sakince sınır koymaya çalışabilirsin’ |
İş Birliği İçin Etkili Ebeveyn Tutumu;
Destekleyici ve Güvenilir Tutum
Bu ebeveyn yaklaşımında, anne ve baba çocuğu desteklemekle birlikte sınır koymayı ihmal etmez (denetim ve sevgi bir aradadır). Sıcak iletişim kuran ebeveyn ve çocuk birbirlerine açık bir şekilde isteklerini dile getirirler. Böylece anne baba çocuğuna ilgili, aktif dinlemeyi sürdüren ve doğal olarak çocuğu için sosyal gelişim ortam sağlamış olur. Destekleyici tutum, ortak faaliyette bulunmak, yakınlık ilgi ve sevgi göstermek demektir. Böyle aile ortamında çocuğa kararlarını alması ve sorumluluğunu üstlenmesini öğretmek çok daha sağlıklı olmaktadır. Çocuğu olduğu gibi kabul etmek çocuğa olumlu benlik saygısı temellerini atmaktadır. ‘bunu böyle yapmaman gerektiğini biliyordun. Bir daha böyle bir şeyle karşılaştığında neler yapabileceğine gel birlikte bakalım’ ya da ‘oyun oynamaya devam etmek istediğini biliyorum. Bende eğlenceli bölmek istemezdim’ gibi yaklaşımda yetişen çocuk özgüvenli, sosyal gelişimi gelişmiş ve sorumluluğunun bilincindedir.
İş Birliği İçin Etkili İletişim
- Çocuğunuza onu anladığınızı göstermek; burada önemli olan aktif dinleme ve empatidir. ‘bu oyuncağını paylaşmak senin için çok zor çünkü onu çok seviyorsun’ gibi bir yaklaşım çocuğunuzun kendisini sizin tarafından anlaşıldığını hissettirmek,
- Sınırların belli olduğu her iki tarafında birbirine saygı duyduğu biz bilincini oluşturan bir iletişim kurmak; ‘bu oyuncak nerede satılıyormuş gel birlikte araştıralım ve başka bir gün onu seninle almaya gidelim’ gibi alternatif çözümler üretmek,
- Çocuk ile konuşurken onun göz hizasına inmek ve göz göze gelmek,
- Dinlediğinizi belirten ipuçları vermek, (kafa sallamak, gülümsemek, hımm demek gibi)
- Neden (her zaman yargılayıcıdır) sorusu yerine empatik tepki vermeyi deneyebilirsiniz ya da açık uçlu sorular sormayı ‘bu konuda ne hissediyorsun’ ‘konuşmak ister misin’ gibi,
- Duygularını öğrenmek için konuşmaya davet etmek; ‘gerçekten mi’ ‘ne kadar ilginç’ ‘konuşalım mı’ seni ve duygunu düşünceni önemsiyorum demek,
- Yapma demek yerine yaşına uygun seçenekleri çocuğunuza sunmanız,
- Çocuğun özgürlüğünün önemsendiği gibi anne babanın da kendini iyi hissedeceği evde nefes alabileceği yer ve zamanın olması iletişiminizi kuvvetlendirecek seçeneklerdendir.
Kaynaklar:
- Prof. Dr. Haluk Yavuzer
- Prof. Dr. Üstün Dökmen
- Dr. Doğan Cüceloğlu
- Uzm. Psikolog Fatma Torun Reid
Derleyen ve Yazan: Psikolog Sevde Dartar