Fırtına Öncesi Hissizlik: Kopuk Korungan Mod
Hiçbir şey hissetmediğiniz, hissedemediğiniz zamanlar olduğunu fark etmişsinizdir. Bazen de çok kötü bir olay yaşamanıza rağmen çok soğukkanlı, fazla mantıklı, fazla iyi hissettiğiniz olmuştur. İnsan beyninin zor zamanlarda şiddetli duygulara karşı geliştirdiği bir savunma mekanizmasından söz etmekteyiz burada, ‘kopuk korungan’ moddan. Adı üstünde, olumsuz duygulardan ‘kopan’ ve kendimizi ‘koruyan’ bir savunma mekanizmasından.
Kopuk Korungan Mod Nedir?
Yeniden hatırlatmak gerekirse, mod kavramı, içinde bulunduğumuz duygusal ve tepkisel hallerimiz olarak açıklanabilir. Zaman zaman kendimizi farklı ruh hallerinde buluruz. Bazen incinmiş, kırılmış, çocuk gibi küskün bir hal içerisinde, bazen de öfkeden deliye dönmüş bir hal içerisinde oluruz. İşte bunlar içinde bulunduğumuz farklı modlardır ve bazen birkaç gün, bazen ise aylarca sürebilir. Kopuk korungan mod ise bir ‘hissizlik’ halidir. Terk edilmiş bir şehir gibi zihnimiz bomboş olur bazen… Hiçbir şey düşünmek, hiçbir şey hissetmek istemeyiz. Kimseyi görmek, kimseyle konuşmak istemeyiz. Sanki duygu ve düşüncelerimizin bir kapatma tuşu varmış da ona basmışız gibi, şarteli indirmişiz gibi zihnimizi de kapatır ve donuklaşırız. Bazen de sanki hiç kötü bir şey olmamış gibi, son derece mantıklı, sakin biçimde hayatımıza devam ederiz. ‘İyiyim ben ya, şaşırtıcı bir iyilik var üstümde’ deriz bazen. Örneğin, sevdiğiniz biriyle ayrıldıktan sonra hiç umursamama, üzülmeme, hatta bu ayrılığın ne kadar iyi olduğuna dair bir dizi mantıklı sebep bulma halinde oluruz.
Neden Kopuk Korungan Moda Gireriz?
Öncelikle insanlar kendilerini rahatsız eden durumlardan da duygulardan da uzaklaşmaya çalışırlar. Örneğin yanan bir sobadan, ya da bir yılandan uzak durmak son derece anlaşılır bir şey. Şiddetli bir korkudan ya da üzüntüden de benzer biçimde uzaklaşmak isteriz. Çocukluk ve ergenlik döneminde henüz duygularımızı yönetme becerimiz olgunluğa ulaşmadığı için zorlayıcı olaylar yaşadığımızda, işlerin daha da kötüye gitmemesi için ‘Kopuk korungan mod’ devreye girer ve konuyu kapatır. Yetişkinlikte de zorlayıcı olaylar yaşadığımızda bu mod tekrar otomatik olarak devreye girebilir.
Kopuk Korungan Mod’un Zararları…
Olumsuz duygulardan uzaklaşma, onları kapatma, mantıklı olma sözcükleri, zor zamanlarımız için kulağa hoş gelen birer korunak gibi görünse de, ne yazık ki buz dağının görünmeyen kısmı o kadar hoş değil. Çünkü olumsuz duyguları kapattığımızda üzerinde durmamız, düşünmemiz gereken sorunları sadece ertelemiş oluyoruz. Ertelediğimiz sorunlar daha sonra birikmiş halde yeniden karşımıza çıkıyor. Kopuk korungan mod, bu bağlamda fırtına öncesi sessizlik hali gibidir. Kendi tanımı ile, ‘Fırtına öncesi hissizlik’… Buna ek olarak, olumsuz duygulara kendimizi kapattığımızda, olumlu duygulara da kapatmış bulunuruz. Bu hissizlik, acıyı hissetmemek ile birlikte mutluluğu da hissedememeyi beraberinde getirir. Hayattan aldığımız tat azalır, hiçbir şey ilgimizi çekmez olur, isteğimiz azalır. Diğer insanların mutluluğu, heyecanı, coşkusu çok anlamsız ve uzak görünür. Bu sebeple kopuk korungan modda iken hayat çok anlamsız, boş gelir. En kötü kısmı ise, bu hissizlik hali ve hayattan keyif alamama, depresif bir döneme girmeyi, hatta bazı durumlarda intihar düşüncelerini bile tetikleyebilir.
Kopuk Korungan Mod’dan Nasıl Çıkılabilir?
Belki çıkmak istemeyeceğimiz bir moddan söz ediyoruz. Çok korunaklı, çok iyi gibi, ancak zararları, bu anlık faydaya göre çok daha fazla olan kopuk korungan moddan nasıl çıkabiliriz? Cevap basit, ama bir o kadar zor: Hissederek… Üzüntülerimizi, korkularımızı, kaygılarımızı hissederek. Çünkü bu duygular bize yol gösteriyorlar. Neyin yolunda gitmediğini, nerede sorun olduğunu, ne kadar zor bir süreçten geçtiğimizi, neyden rahatsız olduğumuzu, neleri konuşmamız gerektiğini, nelere itiraz etmemiz gerektiğini, nelere ihtiyaç duyduğumuzu, neleri paylaşmamız gerektiğini bize gösteren en büyük işaretler kaçındığımız o duygular. Her ne kadar zor olsa da, bazen acı verse, bazen de korkutsa da, iki olumlu sonucu var hissetmenin; Birincisi, sorunlarımızı fark etmemiz ve çözüm bulabilmemizi sağlıyor. İkincisi ve en güzeli de, olumlu duyguları da daha fazla hissediyoruz. Dalgalar durulduğunda dümdüz olan bir denizin güzelliği gibi, olumsuz duygularımız durulduğunda huzuru hissediyoruz. Elbette bu kadar zorlayan duyguları tek başına hissetmeye çalışmak kolay olmasa gerek. Zorlayıcı duyguları bastırmadan, onları fark ederek sorunlarınızın üstesinden gelmek için terapi desteği alabilirsiniz.
Hissizliğin sisinden çıkarak, doya doya hissetmeniz ve hayatınızı dolu dolu yaşamanız dileğiyle…