Varoluşu tehdit edebilecek, ölüm tehlikesine sebep olan veya aşırı stresli durumlarda otomatik olarak verilen psikolojik ve fizyolojik savunma tepkisi, savaş- kaç- don tepkisidir. Bir ayı ile karşı karşıya kaldığınızı varsayalım. Ayıyı görür görmez korkuyorsunuz, panikliyorsunuz. Adrenalin hormonu salgılanmaya başlıyor. Hızlıca karar vermeniz gerek. Ayı ile savaşacak mısınız? Ayıdan kaçacak mısınız? Yoksa ölü taklidi mi yapacaksınız? Tabi ki bir ayı ile karşılaşma ihtimaliniz pek yüksek değil fakat aynı şekilde, tehdit altında hissettiğiniz oldukça stresli durumları gün içerisinde sık sık yaşarsınız. Kast ettiğim tehdit bir kaza, savaş veya ölüm riski taşıyan durumların dışında, birini kırmamaya çalışmak, birini kaybetmekten korkmak, sevilebilmek için kusurlarınızı gizlemeye çalışmak, onay alabilmek için yüksek performans göstermek gibi durumlar. Önemsiz durumlar gibi görünse de, kaygı ve korku yaratan durumlarda bir ayı ile karşılaşmışçasına verilen tepkiler genellikle benzer tepkilerdir.
Savaş- kaç- don tepkisine bir de Şema terapi gözlüğü ile bakalım. Şema terapide bu kavramlar değişiyor: Savaş – aşırı telafi; kaç – kaçınma ve don – teslim olma.
Şemaların ne olduğuna önceki makalelerde sıklıkla değinmiştik. Bu şemalar kendilerini üç şekilde gerçekleştirirler:
- Şemanızın gerçek olduğuna inanır ve ona teslim olursunuz (don).
- Şemanızın gerçekleşebileceği / tetiklenebileceği durumlardan kaçınırsınız (kaçınma).
- Şemanızın tam tersinin gerçek olduğuna inanır ve aşırı telafi etmeye çalışırsınız (savaş).
Stresli durumlarla baş etmek için öğrenilen bu başa çıkma biçimleri ise genellikle gerçek bir tehdit olmadığında verilen işlevsiz tepkilerdir ve yetişkin yaşamınızı olumsuz yönde etkiler. Gerçek tehdit olmayan durumları tehdit gibi algılamamızın nedeni ise çoğu zaman geçmiş yaşantılarınızdan öğrenilmiş ve içselleştirilmiş hatalı bilgilerdir.
Ebeveynleri tarafından tekrar tekrar terk edilmekle ilgili tehdit edilen bir çocuk düşünelim. “Beni üzersen giderim bak” gibi, masumane ancak yaralayıcı tehditler. Tehditlere maruz kalan çocuk is “Ben karşımdakini üzersem terk edileceğim” gibi bir inanca sahip oluyor, yani Terk Edilme Şeması oluşuyor. Yetişkin olduğunda, bu şemanın gerçekleştiğini şu şekillerde görebiliriz:
Teslim: “Ben terk edileceğim” inancıyla zaten ilişkide kalamayacak partnerler seçer ve her terk edilişte yıkılır.
Kaçınma: Zaten terk edileceği için yakın ilişkilerden kaçınır ve yalnızlık duygusuyla baş edebilmek için sağlıksız oyalanma stratejileri geliştirir (Tv, uyuşturucu, alışveriş, alkol, kumar vs).
Aşırı telafi: Terk edilme korkusuyla partneri itercesine yapışır ve boğar, birkaç günlük ayrı kalmalar dahi ciddi sorun haline gelebilir ve öfke nöbetlerine sebep olabilir. Ve kişi, eninde sonunda bu davranışlardan dolayı terk edilir.
Üç baş etme biçiminde de kişi yalnız kalıyor ve kişi kehanetini kendi gerçekleştiriyor. Farklı bireyler için tehdit olarak görülmeyen durumlar, şeması olanlar için baş edilemeyecek durumlardır ve sağlıksız baş etme yöntemleri şemanın tekrarlanmasına sebep olur.