Bedeninizdeki Ağrılar Stres Kaynaklı Olabilir
Baş ve boyun ağrıları, sırt, omuz, kollarda kasılmalar, bel ağrıları bir çok yetişkinin muzdarip olduğu sık görülen şikayetler arasındadır. Özellikle de tıbbi olarak bir nedeni bulunmayan ağrıların tıbbi tedavisi de yoktur. Bu sebeple ağrı kesici ilaçlar yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ancak sık ağrı kesici kullanmak da vücudumuza zarar verebilir.
Tıbbi nedeni bulunmayan ağrılar stres kaynaklı olabilirler. Bedenimiz duygularımıza duyarlıdır. Duygularımız tetiklendiğinde beynimiz bedenimize bazı komutlar verirler. Özellikle beyin-omurilik etrafındaki bölgeler; baş, çene, boyun, omuzlar, kollar, sırt ve bel bölgesindeki kaslar stres yaşadığımızda kasılırlar. Belirli bir süre farkında olmadığımız bu kasılma, kas ağrılarına neden olur. Belirli bir süre sonra beyin ve vücudumuz arasındaki bu tepki otomatikleşir, yani stresle karşılaştığımızda hemen ağrımız tetiklenir.
Peki strese neden ağrı ile tepki veririz?
Bilimsel araştırmalar buna ‘Somatizasyon’, yani bedenselleştirme diyor. Yapılan araştırmalara göre, bir kişinin duygularının farkında olmaması, onları sağlıklı biçimde dile getirmemesi, yani duyguları bastırmasının somatik (bedensel) ağrılara neden olduğunu göstermektedir. Duyguların ifade edilememesi, ruhsal gerilimin artmasına, ve sonuç olarak da bedensel gerilime, kasılma ve ağrılara neden olmaktadır. Genellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde işlev bozan ebeveyn tutumları ve çevresel faktörler duyguları bastırmaya neden olur. Örneğin, çocuk öfkelendiğinde, daha büyük bir öfke tepkisi ile bastırılan bir çocuk, ‘öfkelenirsem tehdit altındayım’ mesajını alır ve öfkesini bastırmayı öğrenir. Veya çocuk kendini yorgun hissederken, eve aniden gelen misafirlere güler yüzlü davranmak ve hizmet etmek zorunda kalmışsa, ‘başkalarının duygusal ihtiyaçları benim ihtiyaçlarımdan daha önemli’ bilgisini öğrenir ve kırgınlığını, öfkesini bastırmak zorunda kalır. Bu örnekler tekrar tekrar yaşandığında çocuğun zihninde genellenir, ve büyüdüğünde ister istemez öğrendiği bu bilgiler ekseninde davranışlar gösterir. Yani öfkesini ifade edememe ve fedakarlıklar yapma alışkanlığı edinir. Peki ifade edilmeyen bu duygular kayıp mı olurlar? Hayır, bedenselleşir ve ağrılara dönüşürler.
Psiko-Somatik Ağrıların Psikoterapide Tedavisi
Somatik Ağrılarla ifade edilemeyen duyguların ilişkili olduğundan söz ettik. Terapide tam da bu tema üzerinde durulur. Ağrılar ile ilişkili duygular açığa çıkarılır. Ardından bu duygularla ilgili çocukluk çağı zedeleyici anılara ulaşılarak o anılar yeniden işlemlenir. Yani danışan, aslında duyguları ifade etmenin çocuklukta öğrendiği gibi tehdit içermediğini, aksine temel bir ihtiyaç olduğunu öğrenir. Danışan somatik ağrılarının nedeninin duygularını ifade etmemesi olduğunu anlaması ve duygularını ifade etmesi konusunda desteklenir. Farklı terapi teknikleri ile somatik ağrılar konusunda ilerleme sağlanabilir. EMDR terapisinde ağrı protokolü, Şema terapide mod çalışmaları, Bilişsel Davranışçı terapide davranış becerileri eğitimi gibi teknikler kullanılmaktadır. Size uygun olan terapi yöntemini seçmek için profesyonel destek alabilirsiniz. Ağrısız, mutlu günler…