Çift terapisi, duygusal bir ilişki yaşayan çiftlerin, ilişkilerini her iki taraf için de daha doyum verici ve sağlıklı hale getirmek için belirli tekniklerinin kullanılması yoluyla, terapist tarafından uygulanan işlevsel bir terapi yöntemidir. Çiftlerin arasındaki ilişkinin desteklenmesini, değişimini ve gelişimini hedefler. Eşinizle ya da partnerinizle yaşadığınız ilişki ve iletişim sorunları, cinsel problemler, çocuklarla ilgili yaşanan sorunlar, çiftlerin bireysel olarak yaşadığı ruhsal dalgalanmalar çift terapisinin çalışma alanına doğrudan girer. Bireylerin diğer insanlarla kurdukları ilişkiler ruhsal doyuma ulaşabilmeleri ve sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri açısından büyük önem taşır. Özellikle karı-koca arasındaki ilişkiler, çocuklarla olan ilişkiler ve aile içi ilişkiler manevi doyum ve huzurlu aile atmosferi için
önemlidir. Çift terapisi sırasında, her iki taraf da yaşadıkları sorun yumaklarını terapist eşliğinde yeniden gözden geçirip düzene sokar. Seanslarda terapistle birlikte belirleyecekleri hedefler doğrultusunda yeniden çerçevelendirme ve içsel sağaltım yapma fırsatı buldukları bir atmosfer oluşturulması hedeflenir. Çift terapisine başvuru nedeni olarak belirtilen en önde gelen konulardan birisi “”geniş aile“” problemleridir. Pek çok çift için sorunlar evlenme hazırlıkları sırasında başlamaktadır. Farklı gelenekler ve beklentiler aileler arasında büyük problemlere neden olabilmektedir. Hatta benzer kültürden gelen kişilerin beklentileri bile birbirlerinden oldukça farklılaşabilmektedir.
Evlilikler pek çok sınavdan geçmektedir. Farklılıkların olgunlukla uzlaştırılabilme becerisi de bunlardan en önemlisidir. Evlilik yolculuğunun bu ilk sınavını atlatamayan çiftler daha en başından evlilikten vazgeçebilmektedir. Bu henüz evliliğe hazır olmayan çiftler için gerekli bir ayrılıktır. İnsanların farklı konularda katı noktaları ve esnek noktaları vardır. Katı noktalarımız ne kadar çoksa esneyebilme ve şartlara uyum gösterebilme becerimiz de o kadar azalır. Esnek olma becerisi bir olgunluk belirtisidir. Her iki tarafın da karşılıklı esneyebilmesi durumunda olgunlukla farklılıkların üstesinden gelinebilir. Diğer taraftan sadece bir tarafın esnemesi de sağlıklı bir ilişki temeli sağlamamaktadır. Geniş aile problemlerine yol açan diğer önemli etken ise ailelerimizden yeterince özgürleşememek ve bireyselleşememektir. Aileden yeteri kadar ayrışmamış bireyler kendi bireysel kimliğini yeterince geliştirememiştir ve ailenin beklentilerini sorgulayamazlar. Ailelerini mutlu edebilmek için kendi beklentilerini ve ihtiyaçlarını geri plana atabilirler. Her ne kadar toplumumuzda bu ‘hayırlı evlat’ kavramıyla karşılansa da aslında sağlıklı bir yetişkinden beklenen tavır değildir. Ailelerimize gerekli olduğunda ‘hayır’ diyebilmek ailelerimizin bize verdiklerini takdir edebilmeyi ve onlara karşı her zaman duyarlı olmamızı engelleyen bir etken değildir. Sağlıklı ayrımlaşma sürecini tamamlamış bir birey bunu yaparken hem ailesini hem de kendi ihtiyaçlarını ve seçimlerini korumakta zorlanmamaktadır. Bu tür sorunlar yaşayan çiftler genellikle terapiye sorunların çözümü için ümitsiz ve hayal kırıklığı ile başvururlar. Terapi süresince birbirlerini onarma ve birlik duygusunu yeniden oluşturma fırsatını yakalayan çiftler, hem kendileri hem aileleri için en huzurlu yolu bulurlar.
Evliliğiniz sevgi temelli ise, şefkat, takdir, beğeni ve duygularınızı gösterme biçiminiz ilişkinizin arkadaşlık kısmına oldukça katkı sağlar. Evlilikte sevgiyle beraber etkili iletişim temel unsurlardır. İlişkinize ne kadar duygusal yatırım yapar ve etkili iletişimi uygularsanız evliliğinizin temeli her geçen gün daha da sağlamlaşır. Çift terapisinde çiftlere yöneltilen en sık sorular aşağıdaki gibidir eğer buradaki soruların çoğuna olumlu cevap veremiyorsanız ve bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız zaman kaybetmeden bir uzmandan destek alabilirsiniz.
- Eşinizin iç dünyasını ne kadar tanıyorsunuz?,
- Eşinizin hayat amacını, umutlarını, isteklerini biliyor musunuz?
- En son eşinize ne zaman duygularınızı açtınız?
- Sevgi sözcükleri kullanır mısınız?
- Eşinize sevgi dolu dokunup, sarılıp, öper misiniz?
Eşinizi gördüğünüzde mutlu olup bunu dile getirir misiniz? Ya da davranışlarınızla belli eder misiniz?
Hayatınızda olumlu giden şeyleri ilk eşinizle mi paylaşmayı tercih edersiniz? Ya da hayatınızda olumsuz giden bir durum söz konusu olduğunda eşinizle paylaşıp destek alır mısınız?
- Eşinizle ne kadar arkadaşsınız? Ortak paylaşım noktanız nelerdir?
- Eşinizin gerçekleştirmiş olduğu başarılardan memnuniyetinizi, takdirinizi ifade eder misiniz?
- Ebeveyn olma konusunda görüşlerinizde ortaklık var mıdır?
Eşinizle bir çatışma durumunda anlamaya ve çözmeye yönelik davranışlarda bulunur musunuz? Yoksa karşı taraftan bekleyen kişi misiniz?
- Evliliğinizde evlilik amacınız ortak mı? Bunu konuşup, günceller misiniz?
Uzm. Klinik Psk. Bahar Demir